basari_hikayesi

Başarının Hikayesi

Bir havayolu şirketi işletmek, uçuşların zamanında varış noktalarına erişmesini sağlamak veya sabit kârlar elde etmekten ibaret değildir. Buzdağının görünen kısmının altında çoğu zaman görünmeyen büyük bir operasyon, gece gündüz devam etmektedir. Yolcular bulutların üzerindeki irtifalarda rahatlık ve birçok imkânın keyfini çıkarırken genelde bu mesafeleri kat etmelerini sağlayan süreci hiç düşünmezler bile. Modern dünya insanlarının sahip olduğu ayrıcalık, her biri tek bir uçuşun başarıyla gerçekleşmesi için hayati önem taşıyan farklı alt operasyonların birlikteliği sayesinde mümkün olmaktadır. Yakıt ikmali, ikram servisi, yer hizmetleri, teknik hizmetler ile birçok diğer bileşen havayollarının işlemesinin ön koşullarıdır.

12 bağlı kuruluşu ve ortak girişimiyle Türk Havayolları, böylesine geniş çaplı bir bileşenler ağını yönetmek kolay bir iş olmadığından uzmanlaşmanın önemini kavramıştır. Bağlı kuruluşlar farklı alanlara odaklanıp bunlarda uzmanlaşırken, iş yükünün dağıtılması kendi standartlarını da sürekli yükselterek Türk Havayolları’nın geniş filosunun düzgün işlemesine imkân vermektedir.

Bu bağlı kuruluşlardan bir tanesi olan THY Teknik,  Türk Havayolları ile birlikte 100’den fazla yerli ve yabancı havayolu şirketine bakım, onarım ve teknik destek sağlamaktadır. 2006 yılında kurulan şirket tamamı Türk Havayolları’na ait olan bir bağlı kuruluştur. Ortak girişim olarak 2009 yılında kurulmuş olan Türk Yer Hizmetleri, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yanı sıra Türkiye’deki 5 havalimanında daha yer elleçleme hizmeti vermektedir. Türk Do&Co, Türk Havayolları ile birlikte altmış yerli ve yabancı havayolu şirketine daha ikram hizmeti sunmaktadır. Faaliyetlerine 2007 yılında başlayan Türk DO&CO, Türk Havayolları ile DO&CO Restaurants & Catering AG’nin ortak girişimidir.

Öne çıkan bu bağlı kuruluşların yanı sıra, havayolları yönetimindeki temel alanlardan birisinde faaliyet gösterdiğinden bir tanesi çok önemli bir rol oynamaktadır.

Küresel petrol piyasasındaki değişkenlik, ekonominin neredeyse  tüm yönlerini etkileyen bir olgudur ve havayolu şirketleri yakıta olan yüksek bağımlılıkları nedeniyle belki de en hassas olanlardır. Fiyatlardaki küçük bir değişiklik dahi bir havayolu şirketinin kâr kaybına uğramasına neden olmaktadır. Küresel petrol piyasasındaki dalgalanmaların yanı sıra, yakıtın nakliyesi ve depolaması gibi yerel operasyonlar da bir havayolu şirketinin iş yükünün büyük bir kısmını teşkil etmektedir. 

Bu faaliyetleri düzenlemek ve bu kaynaklanacak muhtelif kayıpları telafi etmek için, Türk Havayolları 18 Eylül 2009 tarihinde Türk Havayolları ile Opet Petrolcülük Şirketi’nin ortak girişimi olarak, jet yakıt ihtiyacını karşılamak için THY OPET’i kurmuştur. Depolama ve tedarik zinciri faaliyetlerinin düzenlenmesinden sorumlu olan bu şirket, 2010 Temmuz ayında ikmal faaliyetlerine başladı.  THY OPET, operasyonel sistemini hızla kurup en son teknoloji donanımı ile müşterilerine zamanında kaliteli ve kusursuz hizmet sunmaktadır. Beş yılın sonunda,  160 milyon doları aşan yatırıma ulaşan THY OPET, 2013 yılı verilerine göre Fortune Türkiye sıralamasına 25. Sıradan girmiştir.  Türk Havayolları’nın yanı sıra, Türkiye’de bulunan tüm havalimanlarındaki yerli ve yabancı birçok şirketin jet yakıt ihtiyacını da karşılamaktadır.

Sadece ve belirli bir alanda faaliyet göstermek üzere bir ortak girişim oluşturmak, alt operasyonun yoğun ve açık bir şekilde yönetilmesine izin vermektedir. Türk Havayolları standartları ve Opet’in profesyonel deneyimi birleştiğinden, THY OPET kısa sürede bu alandaki en önemli tedarikçi olmuştur. THY OPET, İnsan ve çevre sağlığına uyumlu çalışmalarıyla, 11 havalimanında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün verdiği “yeşil havaalanı kuruluşu” unvanı sertifikası ve sera gazı emisyonunu sağlayan ISO 14064-1 belgesini alarak uluslararası standartlarda hizmet vermektedir. THY OPET , 100.000 m3 ü aşan depolama kapasitesiyle 9 ana noktadan ikmal sağlayan  geniş tedarik ve dağıtım ağı ile kusursuz hizmet  ve optimum  fiyatla ürünü tüketicisine sunmaktadır.

THY OPET, sahip olduğu altyapı güçü ve yarattığı katma değer ile gelecekte de jet yakıtı ihtiyacı karşılanmasında rol almaya devam edecektir.